Arş’ın Gölgesinde Gölgelenecek Yedi Sınıf İnsan
Kur’ânı Kerim ve hadisler ışığında Allah’u Taalanın Arşın Gölgesinde Gölgelendireceği Yedi
Sınıf İnsanın özellikleri ve bu özelliklerin toplumsal ve ahiret hayatımız için ne anlam
ifade ettiği açıklanır. Her durumda Müslümanın şahsiyetinin islamî ölçülerde olması
gerektiği bu yedi sınıf insanın vasıfları örneklerle ifade edilir.
Hadisi şerifte, Yedi sınıf insan vardır ki, Allahu Teâlâ onları kendi (arşının) gölgesinden başka hiçbir
gölgenin bulunmadığı (Kıyamet) gününde arşının gölgesinde gölgelendirir. Adaletli
yönetici, Allah’a ibadetle büyüyen genç, kalbi camilere bağlı kimse, Allah için birbirini
seven, bu uğurda bir araya gelip bu sevgi ile ayrılan iki kimse, mevki sahibi olan güzel
bir kadın tarafından birlikte olmaya çağrıldığı halde, “Ben Allah’tan korkarım” cevabı
ile karşılık veren kimse, sağ elinin verdiği sadakayı sol eli duymayacak şekilde gizli
sadaka veren kimse, tenha yerde Allah’ı anarak gözleri yaşla dolup taşan kimse.
Peygamberimiz (s a s) in bu sözleri bize, ihlas ve samimiyet abidesi örnek insanlardan
bir kesit sunmaktadır. Hadisi şerifte geçen yedi sınıf insanın özelliklerini maddeler
halinde ele alalım.
1. Adâletli Yönetici:
Hatiplerimiz her Cuma günü hutbenin sonunda okuyup meâlini verdikleri Nahl
sûresinin 90’ıncı âyetinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Muhakkak ki Allah adaleti,
ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı
yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.
“Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz” buyuran
Peygamber Efendimiz (sav) yönetici konumunda olan herkese bir sorumluluk
yüklemiştir. Adâlet, her şeyi lâyık olduğu yere koymak, doğru hüküm vermek;
haksızlıktan ve taraflı davranmaktan sakınmaktır. Adâletle herkes yükümlüdür. Adaletin olduğu yerde huzur vardır, güzellik vardır. Bir aile düşünün, o ailede
baba, aile fertleri arasında adâlet ölçülerine uymaz, aile fertlerinden bazılarına farklı
davranır, farklı sevgi gösterirse bu ailede huzur olur mu?
2. Allah’a İbadetle Büyüyen Genç:
Bir gencin Allah’a ibadetle büyümesi demek, erginlik çağına geldiği andan itibaren Allah’a karşı yükümlü olduğu ibadetleri aksatmadan yapan; kendisine, ailesine, içinde yaşadığı topluma ve hatta insanlığa
yararlı olacak işlerle meşgul olan genç demektir. İnsanın çocukluk, gençlik ve yaşlılık
olmak üzere üç dönemi vardır. Bunların en önemlisi ve insan hayatı üzerinde en etkili
olanı hiç şüphe yok ki gençlik dönemidir. Genelde bu dönemde insanın sağlığı
yerindedir. Olaylara karşı duyarlıdır, dayanıklıdır. Yapmak istediği her işi yapabilecek güçtedir. Allah’a karşı ibadet görevlerini de neşe içerisinde yapar. Gençliğin önemi, her nimet gibi elden çıktıktan sonra bilinir.
3. Kalbi Camilere Bağlı Kimse:
Camiler, Allah’a ibadet edilen yerlerdir, ruhun huzura erdiği mekânlardır. Buralarda Allah’a ibadet edilir. Kalbi camilere bağlı
demek, beş vakit namazını camilerde cemaatle kılan demektir. Gerçi namaz her yerde
kılınır, ancak camilerde cemaatle kılınması —camilerin yalnız Allah’a ibadet edilen
yerler olmaları hasebiyle— sevabı daha çoktur. Kalbi camie bağlı kimse bu sevaba talip olan kimsedir.
4. Allah İçin Sevmek:
Birbirlerini Allah için seven; bir araya geldiklerinde Allah için
gelen, ayrılırken de Allah için ayrılanlar Allah’ın himayesinde olacaktır.
5. Allah Korkusu:
İffet ve ismetini muhafazada fevkalâde hassas, şehevi istek ve
arzularına karşı alabildiğine kararlı ve nefsin fena tekliflerini, “ben Allah’tan
korkarım” diyerek savabilen babayiğitler bu müjdeye nâil olacaklardır.
6. Sadakayı Gizli Vermek:
Allah’a sadâkat ve samimiyetin alameti olarak, infak
ettiği malını başka kimsenin bilmesini arzu etmeyen, ihsan sahibi hayırseverler Allah’ın himayesinde olacaktır.
7. Tenha Yerde Allah’ı Anarak Gözleri Yaşarmak:
Yalnızlık anlarını tefekkür ve
murakabe ile değerlendiren, yer yer gönlündeki duygularını gözyaşlarıyla seslendiren, sağlam iradesiyle nefsinin günah ve isyan arzularını kontrol altında tutabilen gönül
erleri Allah azze ve celle’nin himayesinde gölgelenecektir. Bu ve benzeri güzel
hasletlere sahip olanları rabbimiz Yunus Süresi 62. Ayetinde şu sözleriyle müjdelemiştir.
“Bilesiniz ki, Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar ki, iman etmişler ve takvaya ermişlerdir, işte onlara hem bu dünya hayatında hem de
ahirette müjdeler olsun. Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; (öyleyse) en büyük
kazanç budur”
Güneşin her tarafı kavuracağı, iltimasların hiçbir işe yaramayacağı, kimsenin kimseye
destek olamayacağı o zorlu mahşer gününde bu kişiler Allah’ın arşının gölgesi altında,
yani Allah’ın himayesinde ve korumasında olacaklardır. Allah korkusu ve Allah
sevgisi müminler için imanın halavetine yani tadına varmaya ve güzel ahlâk sahibi
olmaya vesile olan duygulardır.
Allah korkusu, Allah ve Resulünün sevgisi yüreklerden çekilmesin. Rabbim bizleri bu
yedi sınıf insan zümresine dâhil eylesin.
Geçmiş olsun Türkiyem…
Ankara Kahramankazan’da yer alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ) tesislerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısını şiddetle kınıyorum.
Saldırı’da şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor, tüm TUSAŞ ve Savunma Sanayii personeline geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yüce Rabbimiz ülkemizi ve milletimizi muhafaza eylesin. Amin.