HASET VE SÛ-İ ZAN

Nezir OBUT

26-09-2024 17:55

HASET VE SÛ-İ ZAN

Haset nedir:

Başkasının sahip olduğu maddi veya manevi şeylerin, o kimsenin elinden çıkmasını veya kendisine geçmesini temenni eden, hatta bunun için çabalayan kişinin içinde bulunduğu bu ruhsal duruma, haset denmektedir.

Sü-i Zan nedir?

Su-i zan, ihtimale dayanan, doğruluğu ispat edilmemiş, zandan öteye geçmeyen; kötü ve yanlış ihtimali ön plana çıkarıp güzel olan tarafları görmemezlikten gelmek demektir. 

Kalbimizi Hased ve Sü-i Zan ile yormayalım…

Allah-u Teâlâ, bizleri insan olarak yaratmış ve kalbimizi bazı özelliklerle donatmıştır. Kalp yani gönül bizi ebedi hayata taşıyan bir lütuf olmakla birlikte, bir takım hastalıklara yakalanabilir. Bu hastalıklar zamanında teşhis ve tedavi edilmezse hem kendimize hem etrafımıza telafi edilmez zararlar verebilir. En ölümcül hastalıklardan ikisi ise haset ve sû-i zan’dır.

Haset içerden kemiriyor…

Haset; kıskançlığın daha ileri boyutu olarak tarif edilebilir. Kalbine haset hastalığı sirayet eden bir kişi en yakınındakilerin, sevdiklerinin, akrabalarının bile başarısını, iyiliğini, bir lütfa nail olmasını sindiremez. Güzelliklerin sadece kendisine mahsus olduğunu zanneder. Haset eden kişi, haset ettiği nimetin kendisinde de olmasını arzu etmez, o nimete eren kişinin nimetten uzak kalmasını murat eder.


Haset, bir bakıma kadere isyan etmek olarak da görülebilir. Çünkü dünya hayatında bizler her ne kadar bir takım amaç ve gayretler içerisinde olsak da, başa gelen her iyi ve kötü şey Allah´ın takdiri neticesinde gerçekleşir. Bir dostunun erdiği nimete haset eden kişi, ilahi taksimata rıza göstermiş sayılabilir mi?

Haset eden, Allah´ın yaptığı taksim ve takdire rıza göstermiyor, onun iradesine karşı geliyor demektir. O´nun bizce gizli olan hükümleri ile mülkünde gerçekleştirdiği rızka kızmak, onu çirkin bulmak anlamına gelmektedir. Bu ise, kişinin tevhidin özüne ters düşmesinden, dolayısıyla imanının zedelenmesinden başka bir şey değildir. Hasetten vaz geçmek için onun bu zararını bilmek bile yeterlidir.


İlk haset ve kibir, şeytanın Âdem -aleyhisselâm- karşısında benliğe kapılıp Allâh´ın emrini icrâ etmemesiyle vukû bulmuştur. Ondan sonra Âdem -aleyhisselâm-´ın âsî oğlu Kâbil´in, takvâ sâhibi olan sâlih kardeşi Hâbil´i katletmesi, Yâ´kûb -aleyhisselâm-´ın kanlı gözyaşları dökmesine sebep olan Hazret-i Yûsuf´un kardeşleri tarafından kuyuya atılması ve buna benzer hadiseler, gönüllerde alevlenen hasedin bir netîcesi olmuştur.

Haset ile ilgili ayet…

"Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeyler için insanları kıskanıyorlar mı?" (Nisâ sûresi, 54)


Hadîs-i şerîflerde hasetle ilgili ikazlar vardır. Bunlar;

-Sakın hased etmeyiniz! Zîrâ hased, ateşin odunu yediği gibi sevapları ve iyilikleri yer bitirir.( Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbni Mâce, Zühd, 22)

-İnsanlar, birbirlerine hased etmedikçe dâimî bir feyz ü bereket içinde bulunurlar.?

-Birbirinize kin tutmayınız, hased etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allâh´ın kulları, kardeş olunuz.(Buhârî, Edeb, 57) buyrulur.

 -Size eski ümmetlerin hastalığı sirâyet etti: Bu, hased ve buğzdur. Bu kazıyıcıdır (yok edicidir). Bilesiniz; kazıyıcı (yok edici) derken saçı kazır demiyorum. O dîni kazıyıcıdır (yok eder)?? (Tirmizî, Sıfatu´1-Kıyâme, 57)

Sû-i zan ise; kişinin hakkında net bir bilgisi olmamasına rağmen bir olayla ilgili olarak kötü düşünce ve zanna sahip olmasıdır. Nefsani duygu ve düşüncelerle tahmine dayalı olarak kötüye yormaktır. Kişinin hoşuna gitmeyen bir şey başına geldiğinde, bunun sebeplerini tam olarak bilmeden ve araştırmadan başkalarını suçlaması ona kötülük olarak yeter.

Haset ve su-i zan sahibi kişi, bu hastalıklı huyların neticesi olarak, zehirli iftira oklarını diline yerleştirip bunları hedefindeki kişilere atmaya başlar. Fakat bilmez ki o zehirli oklar tekrar döner kendisini bulur.

En güzeli, bir olay hakkında net bilgi sahibi olmadan kimseyi suçlamamak, muhatabına güzel bir dille çeşitli sorular sorarak doğru bilgiye ulaşmaktır. Bu mümkün değilse de hüsn-ü zan yoluyla iyi düşünmektir.

Rabbim bizleri haset hastalığından ve hasetçinin şerrinden, su-i zan hastalığından ve su-i zan neticesinde iftiraya uğramaktan muhafaza buyursun. 

Haftaya görüşmek dileğiyle dua ile kalınız.

DİĞER YAZILARI Yemin nedir,  Keffaret nasıl ödenir ? 01-01-1970 03:00 İSTİŞARE EDEN KAZANIR 01-01-1970 03:00 ENGELSİZ BİR DÜNYA, ŞEFKATLİ KALPLERLE İNŞA EDİLİR… 01-01-1970 03:00 Ziyaretle Gelen Şifa ve Bereket 01-01-1970 03:00 Bir Harfin Hikmeti ve Öğretmenin Değeri 01-01-1970 03:00 Stresle Baş Etmede İslam’ın Rehberliği 01-01-1970 03:00 Tüketimde Aşırılığın Bedeli: İsraf 01-01-1970 03:00 Okumak Hayattır! 01-01-1970 03:00 Arş’ın Gölgesinde Gölgelenecek Yedi Sınıf İnsan 01-01-1970 03:00 İyiliğe Niyet etmek 01-01-1970 03:00 Dünya Ahiretin tarlasıdır… 01-01-1970 03:00 Cemaatle Namaz kılmak ve Camii adabı 01-01-1970 03:00 Tövbe-i Nasuh nedir? 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası 01-01-1970 03:00 Peygamberimizin doğduğu, Rebiülevvel ayına girdik 01-01-1970 03:00 Gıybet ne demektir? 01-01-1970 03:00 "Sana darılana git!.." 01-01-1970 03:00 Kibir, maddî mânevî her iyiliğe engeldir 01-01-1970 03:00 MÜSLÜMANIN BİRBİRİ ÜZERİNDEKİ 5 HAKKI 01-01-1970 03:00 Hz. Yûsuf’un Müjde Dolu Rüyası ve İbretlik Kıssası… 01-01-1970 03:00 Aşure Günü Neden Önemlidir? Aşure Günü Oruç tutulur mu ? 01-01-1970 03:00 Önce Tedbir Sonra Tevekkül  01-01-1970 03:00 Yaza Kur’anla Merhaba 01-01-1970 03:00 Bayram Namazı Nasıl Kılınır? Niyet nasıl getirilir? 01-01-1970 03:00 Kurbanlarınızı tazim ediniz! 01-01-1970 03:00 SILA-İ RAHİM  01-01-1970 03:00 HAC, ALLAH’IN DAVETİDİR 01-01-1970 03:00 Peygamberimiz ve Gençlik 01-01-1970 03:00 Allah-u Teâlâ'nın Hiç Sevmediği Helâl; "Boşanmak" 01-01-1970 03:00 Veysel karani hazretleri ve anne sevgisi 01-01-1970 03:00 İyi bir komşumuyuz? 01-01-1970 03:00 Ramazan gitti dini hayatta bitti mi? 01-01-1970 03:00 Bayram Namazı Nasıl Kılınır? Niyet nasıl getirilir? 01-01-1970 03:00 83 Yıl'a Bedel Gece : Kadir Gecesi 01-01-1970 03:00 Zekat nedir, Kimlere verilir? 01-01-1970 03:00 Fıtır sadakası nedir, ne zaman verilir? 01-01-1970 03:00 İmsak ve Oruç niyeti nedir? Ne zaman başlar? 01-01-1970 03:00 11 Ayın Sultanı Ramazan Başlıyor  01-01-1970 03:00 11 Ayın Sultanı’nın Gölgesi Üzerimize Düştü 01-01-1970 03:00 BERAAT  GECESİ CUMARTESİ’Yİ PAZAR’A BAĞLAYAN GECEDİR 01-01-1970 03:00 Şaban Ayının Fazileti  01-01-1970 03:00 Recep ayı bitiyor? 01-01-1970 03:00 İSRA VE MİRAÇ HADİSESİ 01-01-1970 03:00 Salı günü Miraç Kandilidir… 01-01-1970 03:00 Ayete’l-kürsi’nin Esrarı nedir? 01-01-1970 03:00 Recep Ayında Oruç Tutmak 01-01-1970 03:00 REGAİB GECESİ VE FAZİLETİ 01-01-1970 03:00 Manevi İklim, Üç Aylar 01-01-1970 03:00 Geçmişin Muhasebesini Yapmak 01-01-1970 03:00 ''Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır.” 01-01-1970 03:00 ‘‘Engellilik Bireyin Olduğu Kadar Toplumun da İmtihanıdır’’ 01-01-1970 03:00 CUMA NAMAZININ FARZİYETİ VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ‘‘Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum’’ 01-01-1970 03:00 Namaz kılmanın hikmet ve önemi  01-01-1970 03:00 Şafii’de Gusül Abdesti 01-01-1970 03:00 Guslün hikmet ve faydaları nelerdir? 01-01-1970 03:00 Şafii Mezhebine göre Abdest Nasıl Alınır 01-01-1970 03:00 Sakın, Allah`ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! 01-01-1970 03:00 Peygamberimiz, İman ve İstikamet 01-01-1970 03:00 Tüketim Çılgınlığı: İsraf 01-01-1970 03:00 Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed (S.A.V.) 01-01-1970 03:00 Tövbe’nin Vakti Var mı? 01-01-1970 03:00 Manevi hastalık: Gıybet, Dedikodu 01-01-1970 03:00 CUMA’DAN CUMA’YA ( Bu dünyada herkes hâlinden şikâyetçi!..) 01-01-1970 03:00