Yemin nedir,  Keffaret nasıl ödenir ?

Nezir OBUT

19-12-2024 18:14

Yemin nedir,  Keffaret nasıl ödenir ?

Günlük hayatımızda, farkında bile olmadan sıkça kullandığımız bir ifade vardır: “Vallahi” veya “Billahi”. Çoğu zaman bu kelimeler, gündelik konuşmalarda söze ciddiyet katmak ya da bir durumu daha inandırıcı hale getirmek için söylenir. Ancak unutmamak gerekir ki, yemin etmek sıradan bir dil alışkanlığı değil, dinî ve ahlaki bir sorumluluğu beraberinde getirir.

İslam’da yemin, Allah’ın adını veya sıfatlarını zikrederek bir iddianın doğruluğunu teyit etmektir. Bu, kişinin kendisini hem Allah katında hem de insanlar arasında sorumluluk altına soktuğu ciddi bir eylemdir. Yemin, kelime anlamı itibarıyla güçlendirmek, kuvvetlendirmek demektir. Allah’ın adıyla yapılan bir yemin, hem büyük bir güç hem de büyük bir mesuliyeti taşır. İşte bu nedenle yemin, gereksiz ve sıkça yapılmamalı, yapıldığında ise mutlaka yerine getirilmelidir.

Yeminin Dinî Boyutu

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde yemin konusu birçok kez ele alınmıştır. Nahl Suresi’nin 91. ayetinde, Allah’ın ismini kullanarak verilen sözlerin tutulması gerektiği emredilir:
“Allah’a verdiğiniz sözü yerine getirin ve yeminlerinizi bozmayın.”
Bu ayet, yeminin bir oyun ya da basit bir ifade olmadığını, Allah’a karşı bir borç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de yalan yere yemin etmenin büyük günahlardan biri olduğunu belirtmiş ve bunu “helak edici günahlar” arasında saymıştır. Hatta yalan yere yemin etmenin sadece kişinin kendisini değil, başkalarını da zarara uğratabileceği, toplumun güven duygusunu zedeleyebileceği belirtilmiştir.

Yeminin Çeşitleri

İslam’da yemin, üç ana başlıkta ele alınır:
    1.    Yemin-i Lağv:
Bu tür yemin, kişinin yanlışlıkla ya da zannı üzerine ettiği yemindir. Örneğin, bir olayı gördüğünü sanarak “Vallahi gördüm” demesi gibi. Burada kişi kasıtlı olmadığı için Allah tarafından affedilir ve keffaret gerekmez. Ancak bu tür ifadelerin dil alışkanlığı haline gelmemesi gerektiği vurgulanır.
    2.    Yemin-i Gamus:
Yemin-i gamus, bilerek ve isteyerek yalan yere yemin etmektir. Örneğin, bir mahkemede ya da ticari bir anlaşmada bilerek yalan söyleyip Allah’ın adını kullanarak yemin eden bir kişi, Yemin-i Gamus işlemiş olur. Bu tür bir yemin, kişinin günaha batmasına neden olur ve yalnızca samimi bir tövbe ile bağışlanabilir. Ancak bu tür bir yemin, ahiretteki cezayı ortadan kaldırmaz.
    3.    Yemin-i Mün’akide:
Bu, bir kişinin gelecekte yapmayı planladığı bir işi yapacağına dair ettiği yemindir. Örneğin, “Vallahi bu işi bitireceğim” veya “Billahi sözümü tutacağım” şeklinde verilen sözler, Yemin-i Mün’akide kapsamına girer. Bu tür bir yemin yerine getirilmezse, keffaret ödemesi gerekir.

Yemin ve Toplum Hayatı

Yemin, bireysel bir sorumluluk olduğu kadar toplumsal hayatı da ilgilendirir. Günümüzde, özellikle ticaret ve hukuk alanında yeminlerin suistimal edildiğine tanık oluyoruz. Bir malı satarken “Vallahi çok kaliteli” demek ya da bir anlaşma yaparken yalan yere yemin etmek, hem dinî hem de ahlaki açıdan büyük bir yanlıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ticarette yemin etmeyi hoş karşılamamış, bunu hem ahlakî bir zafiyet hem de toplumsal güveni sarsan bir alışkanlık olarak nitelendirmiştir.

Ticarette ve sosyal ilişkilerde sıkça yapılan yeminler, Allah’ın adını küçümsemeye ve ciddiyetini kaybetmesine yol açabilir. Unutulmamalıdır ki, yemin, Allah’ın adıyla yapılır ve bu, en yüksek derecede saygıyı gerektirir.

Yemin Keffareti Nedir ve Nasıl Yerine Getirilir?

Yemin bozulduğunda, Allah’a olan borcunuzu ödemek için keffaret gereklidir. Kur’an-ı Kerim’de keffaretin üç şekilde yerine getirilmesi emredilir:
    1.    On fakiri doyurmak: Günlük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yiyecek temin edilmelidir.
    2.    On fakiri giydirmek: İhtiyaçlarını karşılayacak şekilde giyecek sağlanmalıdır.
(Bunlara imkânı olmayan ise üç gün oruç tutmalıdır)
    3.    Bir köle azat etmek: Günümüzde bu uygulama geçerli olmadığından diğer seçenekler uygulanır.

Eğer bu üç seçenekten hiçbiri yapılamıyorsa, kişi üç gün üst üste oruç tutarak keffaret borcunu yerine getirebilir.

Yemin Etmekten Kaçınmak Neden Önemlidir?

Dinimizde gereksiz yere yemin etmek hoş karşılanmamış, bunun yerine doğru ve dürüst bir dil kullanımı teşvik edilmiştir. Sıkça yemin eden bir kişi, hem başkalarının gözünde güvenilirliğini yitirir hem de Allah katında sorumluluk altına girer. Yemin etmek, Allah’ı şahid tutmak demektir. Bu nedenle, her yemin, büyük bir özen ve samimiyetle yapılmalıdır.


Dilimizden dökülen hersöz ahirette karşımıza çıkacaktır…

Yemin, bir Müslüman’ın hayatında ciddi bir sorumluluk taşır. Gerek günlük hayatta gerekse toplumsal ilişkilerde, yeminin ağırlığını unutmamalı, Allah’ın adını gereksiz yere zikretmekten kaçınmalıyız. Eğer yemin ettiysek, mutlaka sözümüzü tutmalı, tutamadığımız durumlarda ise keffaretimizi yerine getirmeliyiz. Çünkü dilimizden dökülen her söz, ahiret terazisinde karşımıza çıkacaktır.

Unutmayalım ki, doğru sözlü olmak ve güvenilir bir insan olarak anılmak, Müslüman’ın en önemli vasıflarından biridir.

Haftaya görüşmek dileğiyle dua ile kalınınız

DİĞER YAZILARI İSTİŞARE EDEN KAZANIR 01-01-1970 03:00 ENGELSİZ BİR DÜNYA, ŞEFKATLİ KALPLERLE İNŞA EDİLİR… 01-01-1970 03:00 Ziyaretle Gelen Şifa ve Bereket 01-01-1970 03:00 Bir Harfin Hikmeti ve Öğretmenin Değeri 01-01-1970 03:00 Stresle Baş Etmede İslam’ın Rehberliği 01-01-1970 03:00 Tüketimde Aşırılığın Bedeli: İsraf 01-01-1970 03:00 Okumak Hayattır! 01-01-1970 03:00 Arş’ın Gölgesinde Gölgelenecek Yedi Sınıf İnsan 01-01-1970 03:00 İyiliğe Niyet etmek 01-01-1970 03:00 Dünya Ahiretin tarlasıdır… 01-01-1970 03:00 Cemaatle Namaz kılmak ve Camii adabı 01-01-1970 03:00 HASET VE SÛ-İ ZAN 01-01-1970 03:00 Tövbe-i Nasuh nedir? 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası 01-01-1970 03:00 Peygamberimizin doğduğu, Rebiülevvel ayına girdik 01-01-1970 03:00 Gıybet ne demektir? 01-01-1970 03:00 "Sana darılana git!.." 01-01-1970 03:00 Kibir, maddî mânevî her iyiliğe engeldir 01-01-1970 03:00 MÜSLÜMANIN BİRBİRİ ÜZERİNDEKİ 5 HAKKI 01-01-1970 03:00 Hz. Yûsuf’un Müjde Dolu Rüyası ve İbretlik Kıssası… 01-01-1970 03:00 Aşure Günü Neden Önemlidir? Aşure Günü Oruç tutulur mu ? 01-01-1970 03:00 Önce Tedbir Sonra Tevekkül  01-01-1970 03:00 Yaza Kur’anla Merhaba 01-01-1970 03:00 Bayram Namazı Nasıl Kılınır? Niyet nasıl getirilir? 01-01-1970 03:00 Kurbanlarınızı tazim ediniz! 01-01-1970 03:00 SILA-İ RAHİM  01-01-1970 03:00 HAC, ALLAH’IN DAVETİDİR 01-01-1970 03:00 Peygamberimiz ve Gençlik 01-01-1970 03:00 Allah-u Teâlâ'nın Hiç Sevmediği Helâl; "Boşanmak" 01-01-1970 03:00 Veysel karani hazretleri ve anne sevgisi 01-01-1970 03:00 İyi bir komşumuyuz? 01-01-1970 03:00 Ramazan gitti dini hayatta bitti mi? 01-01-1970 03:00 Bayram Namazı Nasıl Kılınır? Niyet nasıl getirilir? 01-01-1970 03:00 83 Yıl'a Bedel Gece : Kadir Gecesi 01-01-1970 03:00 Zekat nedir, Kimlere verilir? 01-01-1970 03:00 Fıtır sadakası nedir, ne zaman verilir? 01-01-1970 03:00 İmsak ve Oruç niyeti nedir? Ne zaman başlar? 01-01-1970 03:00 11 Ayın Sultanı Ramazan Başlıyor  01-01-1970 03:00 11 Ayın Sultanı’nın Gölgesi Üzerimize Düştü 01-01-1970 03:00 BERAAT  GECESİ CUMARTESİ’Yİ PAZAR’A BAĞLAYAN GECEDİR 01-01-1970 03:00 Şaban Ayının Fazileti  01-01-1970 03:00 Recep ayı bitiyor? 01-01-1970 03:00 İSRA VE MİRAÇ HADİSESİ 01-01-1970 03:00 Salı günü Miraç Kandilidir… 01-01-1970 03:00 Ayete’l-kürsi’nin Esrarı nedir? 01-01-1970 03:00 Recep Ayında Oruç Tutmak 01-01-1970 03:00 REGAİB GECESİ VE FAZİLETİ 01-01-1970 03:00 Manevi İklim, Üç Aylar 01-01-1970 03:00 Geçmişin Muhasebesini Yapmak 01-01-1970 03:00 ''Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır.” 01-01-1970 03:00 ‘‘Engellilik Bireyin Olduğu Kadar Toplumun da İmtihanıdır’’ 01-01-1970 03:00 CUMA NAMAZININ FARZİYETİ VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ‘‘Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum’’ 01-01-1970 03:00 Namaz kılmanın hikmet ve önemi  01-01-1970 03:00 Şafii’de Gusül Abdesti 01-01-1970 03:00 Guslün hikmet ve faydaları nelerdir? 01-01-1970 03:00 Şafii Mezhebine göre Abdest Nasıl Alınır 01-01-1970 03:00 Sakın, Allah`ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! 01-01-1970 03:00 Peygamberimiz, İman ve İstikamet 01-01-1970 03:00 Tüketim Çılgınlığı: İsraf 01-01-1970 03:00 Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed (S.A.V.) 01-01-1970 03:00 Tövbe’nin Vakti Var mı? 01-01-1970 03:00 Manevi hastalık: Gıybet, Dedikodu 01-01-1970 03:00 CUMA’DAN CUMA’YA ( Bu dünyada herkes hâlinden şikâyetçi!..) 01-01-1970 03:00