MÜSLÜMANIN BİRBİRİ ÜZERİNDEKİ 5 HAKKI
Müslümanların birbirlerine karşı yerine getirmeleri gereken bir takım hak ve vazifeleri vardır. Bu hak ve vazifeler, maddî ve mânevî alanda olabilir. Bunların yerine getirilmesi veya getirilmemesi durumunda doğacak mükâfat ve sorumluluklar da dünyevî veya uhrevî müeyyideler olarak karşımıza çıkar.
"Müslümanın, Müslüman üze-rinde beş hakkı vardır: Selamını almak, hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine gitmek, davetine icabet etmek, aksırıp da 'elhamdülillah' dediği zaman, 'yerhamükallah' demektir..." Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi, sağlıklı zamanlarında ziyaret ettiğimiz, eş dost ve akrabayı hasta olduklarında da ziyaretleri ihmal edilmemelidir. Bu, normal zamandaki ziyaretten daha makbuldür. Hasta olan Müslüman kardeşini ziyâret etmek çok sevâbdır. Hastayı ziyâret eden, Cenâb-ı Hakkın rahmetine gark olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: "Hasta ziyaret eden kimse için, yetmiş bin melek, ertesi gün aynı vakte kadar istiğfar eder." Bir hastanın ziyâretine gidildiği zaman, kapıya varınca, içeri girmeye müsâade istenir. Besmele ile girilir, sağ tarafına oturulur, içeri girince selâm verilir, hâl ve hâtırı sorulur. Âcil şifâlar dilenir! Bir ihtiyâcı varsa yapılır.
ZİYARETTE ÇOK KALMAMALI
Hasta ziyâretinde, asık suratlı olarak yanında oturulmaz. Güler yüzlü olunur. Onun sevdiği şeylerden bahsedilir. Sevineceği haberler verilir. İnşâallah kısa zamanda iyileşeceksin, eski hâline geleceksin gibi iyi temennilerini bildirmelidir. Böyle sözler hastayı ferahlatır. Hastanın yanında fazla oturmamalıdır. Sırrî-yi Sekâtî hazretleri hastalanmıştı. Ziyâretine gelenler, yanında çok oturmuşlardı. Bundan çok rahatsız oldu. Nihâyet kalkıp giderlerken, bize duâ et, dediler. Onlara şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî, bunlara hasta ziyâretinin nasıl yapılacağını öğret!" Yine büyüklerden biri hastalanmıştı. Ziyâretine gelenler, çok oturup rahatsız etmişlerdi. Ayrılırken "Bize bir vasiyetin var mı?" diye sordular. Onlara, "Size vasiyetim, hasta ziyâretinde fazla oturmamanızdır" buyurdu. Hasta ziyâretlerinde hastadan duâ istemelidir. Çünkü hastanın duâsı, meleklerin duâsı gibidir. Hastanın yanında hayırlı konuşmalı, duâ etmelidir. Çünkü melekler, bu duâlara âmin derler. Ümm-i Seleme anlatır: Resûlullah (SAV) buyurdu ki: "Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman, hastaya şifâ, ölüye rahmetle duâ edin. Çünkü melekler, sizin duânıza âmin derler." Yani meleklerin yanında ettiğiniz ve onların âmin dedikleri duâlarınız kabûl edilir. Hastanın yanından kalkarken, ona şifâ bulması için duâ etmelidir. Bir hadîs-i şerîfte: "Bir Müslüman, hasta bir Müslümanı ziyâret eder ve yedi kerre, (Es'elüllah-el azîm Rabbel Arş-il-azîm en yeşfiyeke) derse, o kimseye Cenâb-ı Hak muhakkak şifâ verir. Ancak eceli hâzır olan hâriç" buyuruldu. Sık sık hasta ziyâretlerine gitmelidir. Cenâze namazlarında bulunmalıdır. Kabirleri ziyâret etmelidir. Bu ziyaretleri sık sık yapanın dünya sevgisi yok olur. Kalbi nûrlanır, basîret gözü açılır.
ZİYARETİ İBRETLE YAPMALI
Hasta ziyâretlerine gidildiğinde, bir gün kendisinin de onun gibi zayıf, hâlsiz, yatağa uzanmış olacağını düşünmelidir. Bir yudum suyu bile eline alıp içemeyip, başkalarının yardımı ile içebileceğini düşünmelidir. Bütün bu gerçeklere rağmen hâlâ dünyaya bağlanmaktaki ısrarın ne kadar mânâsız bir şey olduğunu düşünmelidir. Hastalık günâhın affolmasına sebep olur. Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyurur ki: "Benim rahmetim gazabımı geçmiştir. Bundan dolayı, hasta kulumun günâhını affeyledim!" Hastalık, dert, keder, günâhları götürmez. Bu acılara sabretmek günâhları götürür. Ağır hastanın yanına kimseyi sokmamak doğru değildir. Hasta istemese de, sâlih insanlar gidip, bir İhlâs okuyacak kadar oturmalıdır. Kimse görüşmesin, konuşmasın denildi diyerek, hastayı bundan mahrûm etmemelidir. Yanına sâlih kimseler girip, Yasîn-i şerîf okumalıdır. Sessiz okumak da faydalıdır. Hasta yanında, hastalığı artıracak meraklı sözler söylememeli, sosyal medyadan, hikâyelerden, mal, ticâret, siyâsetten lâf açmamalıdır. Hasta yanında, evliyânın, âlimlerin ve sâlihlerin menkıbeleri ve sözleri konuşulmalı, bunlara sevgisi artırılmalıdır. Evliyâ-yı kirâmın söylenmesi, anılması rahmete sebep olur.
İSMAİL HENİYYE ŞEHİT DÜŞTÜ
Tahran'da gerçekleştirilen alçak suikast sonucu şehadete kavuşan Filistin direnişinin yiğit evladı İsmail Heniyye'ye Cenab-ı Hak'tan rahmet, tüm Filistin halkına ve Filistin'in özgürlük mücadelesine gönül vermiş insanlara sabır ve başsağlığı diliyorum.
Filistin davasına ailesiyle, canıyla, kanıyla adadığı ömrüne, sarsılmaz inancına ve cihadına şahidiz.
Mekânı cennet, makamı âli olsun.
BÜTÜN CAMİLERDE CUMA GÜNÜ GIYABİ CENAZE NAMAZI…
Heniyye için yurt genelinde gıyabi cenaze namazı kılınacak
İran’da suikast sonucu şehit olan İsmail Heniyye için yurt genelinde bulunan bütün camilerde Cuma günü gıyabi cenaze namazı kılınacak, sela verilecek ve Filistin Gazze için dua edilecektir.
Haftaya görüşmek dileğiyle dua ile kalınız.