Peygamberimizin doğduğu, Rebiülevvel ayına girdik
Hicri takvime göre Muharrem ve Safer'in ardından gelen rebiülevvel ayının on ikinci gecesi Peygamberimiz Hz. Muhammed(SAV)’in doğumu ve Mevlid Kandili olarak idrak ediliyor. Rebiülevvel ayına bu yıl 4 Eylül 2024 Çarşamba günü eriştik, Mevlid Kandilini 14 Eylül 2024 Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece idrak edeceğiz.
Peygamberimiz O gece kainatı Şereflendirdi…
Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. O mübarek gecede kavuşacağımız nimetler çok büyüktür. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz aleyhisselam dünyamızı ve bütün kâinatı o gece şereflendirdi... Mevlid Kandili gecesi Kadir Gecesinden sonra senenin en kıymetli gecesidir. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Bir uzunca ömre bedeldir. Onu metheden müstakil bir sûre nazil olmuştur. Şafii mezhebinde ise, Mevlid Kandili gecesi, Kadir Gecesinden daha faziletlidir. Şöyle ki: Kadir gecesini bu kadar kıymetlendiren şey, Kur'an-ı kerimin o gecede nazil olmasıdır. Mevlid Gecesi Peygamberimizin doğumu olmasaydı, Kur'an-ı kerim nazil olmayacaktı, dolayısı ile Kadir Gecesi de olmayacaktı...
Bir Kurtarıcı bekleniyordu !..
İnsanlık tarihinin en karanlık, en sıkıntılı çağı altıncı ve yedinci asırlarıdır. İnsanlık uçuruma yuvarlanan bir araba gibiydi. Onun bu tehlikeli haline dur diyecek, onu kurtaracak bir el de yoktu. Her geçen gün insanlık âlemi biraz daha felakete sürükleniyordu. Bu iki asırda, insan, yaratanını tamamen unutmuş, kendini de unutmuştu. Nereden geldiğini, nereye gittiğini, akılları hayrette bırakan kâinatın yaratılış sebebini düşünmek bile istemiyordu. İnsanlar artık, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayırt edebilecek kabiliyete de sahip değildi. Peygamberlerin sözleri çoktan unutulmuş, getirdikleri semâvi kitaplara beşer parmağı karışmış ve ilâhi kelâm olma vasfını tamamen kaybetmişti.
Dünyayı zulüm kaplamıştı!..
İnsanlar, kendi elleri ile yaptığı putlara tapıyor ve onlardan medet umuyorlardı. Halbuki çok iyi biliyorlardı ki, o cansız varlıklardan hiçbir menfaat gelmez, yerlerinden kıpırdayacak güçleri yoktu. Yine bu iki asırda putperestliğin yanında bir kısım insanlar taşlara, ağaçlara, yıldızlara, Ay'a, Güneş'e ve hayvanlara tapıyorlardı... Hasılı Arap Yarımadası'nda zulümler, rezâletler, hurâfeler ayyuka çıkmıştı. Hak, hukuk, adâlet kavramları tarihe karışmış, güçlü zayıfı eziyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Bu canavarca yapılan işlerden de pişmanlık duyulacağına bilâkis zevk alınıyordu... Her taraf zulmet içinde iken Yüce Rabbimiz bizlere acıyarak âlemlere rahmet olarak sevgili Peygamberimizi bu mübarek gecede bizlere gönderdi. Yeryüzündeki bütün Müslümanların, bu nurlu gecenin kıymetini çok iyi anlamaları ve değerlendirmeleri gerekir. Büyüklerimizi ziyaret etmeliyiz, kandillerini tebrik etmeliyiz. Çocuklarımıza bu gecenin önemi anlatılmalı ve sebeb-i hayatımız olan Peygamberimiz aleyhisselamın sevgisi aşılanmalıdır.
Doğumunu müjdeledi , azabı O gün hafifliyor ...
O gece sevinen kâfirler bile menfaat elde etmişlerdir. İslâmın azılı düşmanlarından Ebu Leheb kendisine Peygamberimizin doğumunu müjdeleyen cariyesini (kadın köle) azat edip hürriyetine kavuşturduğu için her pazartesi günü azabının hafiflediğini rüyada kardeşi Abbas'a radıyallahü anh söylemiştir. O geceye olan sevgi, kâfirlere bile fayda sağlamıştır. İman edip onun ümmeti olan, onun sevgisi ile kalbini dolduran müminler nasıl fayda elde edemezler? Onun sevgisi can simidi gibidir, tutunan kurtulur.
BİR DUA
Hz. Peygamber (SAV) şöyle dua buyururdu:
Rabbim, lehime olan yerde bana yardım et. Aleyhimde olan şeylere yardım etme! Bana zafer ver, aleyhimde olan şeylerde ise kötülere zafer verme! Benim için kötülerin çabalarını boşa çıkar! Aleyhime olan hilelere beni düşürme! Bana hidayet et! Hidayeti bana kolaylaştır! Aleyhime azgınlık edenlere karşı, bana yardım et! Rabbim beni sana çok şükreden, seni çok zikreden, senden çok korkan, sana itaatkâr davranan, seni çok seven, sana başvuran ve senin için inleyen kıl! Kalbimi hidayete erdir! Rabbim, tevbemi kabul buyur! Günahlarımı yıka! Hüccetimi sağlam kıl! Kalbimi hidayete erdir! Dilime doğruyu söylet! Kalbinin (kin ve haset gibi) rahatsızlığını iyileştir). Sen bana yetersin. Sen ne güzel vekilsin.
(İmam Nesai, amelü'l-yevm ve'lleyle)
Bu vesileyle 14 Eylül Cumartesi gecesi’ni Pazar’a bağlayan gece idrak edeceğimiz Mevlid Kandilinin, şimdiden; Ülkemize, Filistin, Gazze, cümle Müslümanlara ve bütün insanlara hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
Haftaya görüşmek dileğiyle dua ile…