AYDINLANMA YOLUNDA
İnsan kendi düşüncesinin, ideolojisinin ve mahallesinin esiri olmamalıdır. Aksine tüm bunlar aydınlanma yolunda insana hizmet etmeli, kişiyi ve toplumu yükseltmelidir. Hatta insan kendine dahi şüpheyle yaklaşmalıdır. Aydın insan bağnaz olamaz. İnsanın, insanlığın, tabiatın ve ülkelerin sürekli bir değişim içinde olduğu gün gibi ortadayken, düşüncelerin aydınlanmayla birlikte gelişeceği ve değişeceği de bir gerçektir. Bu bir mahalle değişimi değil, bir aydınlanmadır. Yanlış anlaşılmasın; ben kişinin kendi mahallesini terk etmesinden bahsetmiyorum. Aksine aydınlanmış kişinin kendi mahallesini ve ideolojisini geliştirebileceğinden söz ediyorum. Hala dün gibi düşünen her insan, gelişmemiş ve aydınlanmamış bir bireydir. Oysa bugün dünden daha doğru düşünüyor olmamız gereklidir. Yarın da bugünden daha doğru düşüneceğiz. Öyleyse kendimizdeki değişimlerden asla korkmamalıyız. Kendimizdeki doğru değişimler mahallemizi ve bulunduğumuz çevreyi de böylece geliştirecek ve ilerletecektir. Tüm insanların tek bir düşünceye, tek bir ideolojiye ve tek bir mahalleye ait olmaları ise insan fıtratına aykırı bir durumdur. Yeryüzünde binlerce farklı ideoloji, kültür ve çeşitlilik varken bunların göz ardı edilmesi dar görüşlülükten başka bir şey değildir. Oysa ileri bir görüşlülükle, küreselleşen dünyada birbirine daha da yakınlaşan insanların tüm çeşitlilikleri dikkate alınarak daha uzlaşmacı ve daha basiretli bir anlayış sergilenmesi, insanların huzur ile hep birlikte yaşamalarına olanak sağlayabilecektir.
Dr. Özgür AYDIN