Ramazan’ın Bereketini Yıl Boyu Yaşatalım
Ramazan orucu ve bayramını geride bıraktık. Mevlam tutmuş olduğumuz oruçları, kıldığımız teravihleri, nafile namazları, okuduğumuz hatim ve Kur’an’ları, verdiğimiz iftar yemeklerini, fıtır sadakalarını ve zekâtlarımızı kabul eylesin. Her birini kat kat mükâfatlandırsın inşallah.
Ramazan Kazanımlarımızı Devam Ettirelim
Ramazan-ı Şerif’te dini şuur kazanan bir Müslüman, bu şuuru yalnızca Ramazan ayıyla sınırlamaz. Ramazan’da edindiği ibadet alışkanlıklarını benimseyerek, yıl boyunca sürdürme azmi gösterir. Zira İslam, günlük ya da aylık değil, ömür boyu devam eden bir kulluk bilincidir. Rabbimiz, Hicr Suresi’nin son ayetinde şöyle buyurur:
“Sana ölüm gelinceye kadar ibadet et!”
Bu nedenle Müslüman, “Ramazan bitti, dini hayat da bitti” diyemez. Ramazan gider ama ibadet hayatı, ömür boyu devam eder.
Amelin Azı Ama Devamlı Olanı Makbuldür
Ramazan ayında bazı manevi kazanımlar elde ettik. Önemli olan, bu kazanımları sadece Ramazan’a özgü bırakmayıp yıl boyunca sürdürmektir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.s.),
“Amelin azı ama devamlı olanı makbuldür”
buyurarak, istikrarlı ibadetin önemini vurgulamıştır.
Altı Günlük Şevval Orucunu Kaçırmayalım
Ramazan orucunu tamamlayan Müslümanlar, Şevval ayında altı gün oruç tutarak, yıl boyunca oruç tutmuş gibi sevap kazanabilirler. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval’den de altı gün eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur.”
Her hayırlı amel on kat sevap kazandırır. Otuz günlük Ramazan orucu üç yüz günlük oruca, altı günlük Şevval orucu ise altmış güne karşılık gelir. Bu da hicri takvime göre tam bir yıl eder. Şevval orucunun ardından, Pazartesi ve Perşembe oruçları, eyyâm-ı bîd (her ayın 13, 14 ve 15. günleri) oruçları gibi sünnet olan nafile oruçlara da devam edebiliriz.
Camilerle Olan Bağımızı Sürdürelim
Ramazan’da cemaatle namaz kılma alışkanlığı kazandık. Ramazan sonrası da en az bir vakit namazı camide kılmaya özen gösterelim. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır:
“Camide cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.”
Ayrıca, Ramazan’da sahur vaktinde kalkmaya alıştık. Bu alışkanlığı devam ettirerek, teheccüd namazına ve seher vakitlerinde dua etmeye özen gösterebiliriz.
Ramazan’ın Ruhunu Yıl Boyu Yaşayalım
Ramazan ayında kazandığımız oruç tutma disiplini, cemaatle namaz kılma alışkanlığı, sadaka verme bilinci gibi güzel hasletleri yılın diğer aylarında da sürdürebiliriz. Böylece manevi anlamda bir enerji depolamış olur, bir sonraki Ramazan’a daha güçlü bir şekilde hazırlanırız.
Bir İbretlik Hatıra
Bayram namazını kıldıktan sonra bir kişi, caminin imamına yaklaşarak şöyle der:
“Hocam, Ramazan boyunca bize vaaz ettin, teravih kıldırdın, hakkını helal et. Gelecek Ramazan’da yine görüşmek üzere, Allah’a ısmarladık!”
Bu kişi, başındaki takkeyi ve elindeki tespihi evde en güvenli yere kaldırmasını hanımına tembihler ve ekler:
“Gelecek Ramazan’da yine lazım olacak, o zaman çıkartırsın.”
İşte bu anlayış, Allah’ın ve Resul’ünün istediği bir anlayış değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu yanlışı şöyle düzeltir:
“Amellerin en faziletlisi, devamlı olanıdır.”
Ramazan’ın Bereketini Hayatımıza Yansıtalım
Ramazan’ın kazandırdığı ibadet aşkı ve şevkini sadece bir ayla sınırlı tutmayalım. Rabbimiz, bizleri ibadetlerimizi ara vermeden devam ettirme aşk ve azmiyle muvaffak kılsın.
Dua ile kalınız.